• 18 Ekim 2025 02:36

Estonya Dışişleri Bakanı CNN TÜRK’e konuştu: Putin’in amacı Ukrayna değil dünya düzenini bozmak

Byadmin

Eki 17, 2025

Estonya Dışişleri Bakanı Margus Tsahkna’nın ifadeleri şöyle:

– Son günlerde Polonya, Romanya, Bulgaristan, Estonya ve Danimarka’nın hava sahalarının Rus droneları tarafından ihlal edildiğini gördük. Ve başlıklarda şunları gördük: “Rusya NATO’yu test ediyor, hatta NATO’nun kapasitelerini yokluyor.” Bu görüşe katılıyor musunuz? Rusya’nın bu girişimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Elbette, Rusya NATO’nun birliğini test ediyor ve aynı zamanda askeri kabiliyetlerimizi de yokluyor. Birkaç hafta önce Estonya’da NATO hava sahasının çok ciddi bir şekilde ihlaline tanık olduk. Yaklaşık 12 dakika boyunca Rus savaş uçakları hava sahamıza girdi. Bunlar drone değildi. Ve elbette ondan önce Polonya’ya yönelik bir drone saldırısı gerçekleşmişti. Son üç buçuk yılda Avrupa’da birçok başka hibrit saldırıya da tanıklık ettik. Bunların hepsini bir araya getirdiğimizde, Putin’in amacı bizim birliğimizi test etmek, toplumlarımızı sınamak ve bizi bölmek. Ama Putin bunda başarılı olamadı. Tam aksine, NATO olarak Madde 4 kapsamında istişare çağrısı yaptığımızda birliğimizi çok net bir şekilde gösterdik. Doğu kanadında askeri kapasitemizi artırdık ve artırmaya da devam edeceğiz. Bu, Polonya’ya yönelik saldırıdan sonra başlatılan Doğu-Orta misyonu çerçevesinde gerçekleşiyor. Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni toplantıya çağırdık. Ve orada da görüldü ki endişe sadece Avrupa ülkeleri ve NATO üyeleriyle sınırlı değil; dünyanın dört bir yanındaki pek çok ülke, Rusya’nın Birleşmiş Milletler Anlaşması’nı, egemenlik ilkesini ve toprak bütünlüğünü ihlal etmesinden derin endişe duyuyor. Zaten biliyoruz ki, Rusya saldırgan bir ülke. Bu sadece Ukrayna ile ilgili değil, ki bunu hem Başkan Trump hem de Başkan Putin dile getirdi. Asıl mesele Putin’in ana planı. Muhtemelen bunu zaten 2007 yılında Münih Güvenlik Konferansı’nda açıklamıştı. Onun gözünde bu planın temelinde, Sovyetler Birliği’nin çöküşü var. Putin bunu “kök neden” olarak görüyor ve Sovyet imparatorluğunun etkisini yeniden kurmak istiyor. Ve bugün gördüğümüz şey tam olarak bu.”

– Rusya-Ukrayna savaşı başlayalı neredeyse üç yıl oldu. Birçok barış görüşmesi yapıldı. İstanbul da bu görüşmelerin yapıldığı yerlerden biriydi. Bu savaşın geleceğini nasıl görüyorsunuz?

“Bu, Putin’in küresel çapta yaymak istediği bir anlatı: Savaşı kazandığını, Ukrayna’nın zayıf olduğunu ve Rus ekonomisinin iyi durumda olduğunu söylüyor. Ama aslında gerçekler, bizim takip ettiğimiz kadarıyla, Putin’in üç yılı aşkın süredir Ukrayna’ya karşı yürüttüğü tam kapsamlı savaşa rağmen, sahada hiçbir stratejik üstünlük sağlayamadığını gösteriyor. Hatta tam tersine, zayıflamış bir Rusya, bazı bölgeleri kaybetti ve Ukrayna bu toprakları geri aldı. Ekonomik olarak da Rusya zayıf bir ülke. Başkan Trump’ın da çok doğru şekilde ifade ettiği gibi, Rusya “kâğıttan bir kaplan”. Aslında Çin başta olmak üzere bazı ülkeler, Rusya’nın bu savaşı sürdürebilmesine ekonomik olarak imkân sağlıyor. Ama Putin’in hâlâ stratejik bir kazanımı yok. Bence şu anda onu asıl endişelendiren şey, Avrupa’nın artık daha fazlasını yapıyor olması. Yakında 19. yaptırım paketini hayata geçireceğiz ve bu oldukça sert olacak. Askerî desteğimizi de önceki dönemlere göre artırmış durumdayız. Ayrıca dondurulmuş Rus varlıklarının – ki bunların büyük kısmı Avrupa’da bulunuyor – nasıl kullanılacağına dair bir planımız da artık var. Yaklaşık 200 milyar euro değerindeki dondurulmuş Rus varlıklarından söz ediyoruz. Başkan Trump da hem Ukrayna’ya daha fazla destek verme hem de Rusya’ya karşı söylemini değiştirme yönünde adımlar attı. Dolayısıyla bu gelişmelerin Ukrayna için fırsatları artırdığını düşünüyorum. Ve kesinlikle şunu artık çok net anlıyoruz: Daha önce de söylediğim gibi, Putin’in amacı Ukrayna’dan toprak almak değil; o dünya düzenini sorguluyor. Avrupa’daki güvenlik mimarisini ve transatlantik iş birliğini sorguluyor. Ama bu iş birliği, belki de altı ay öncesine göre çok daha güçlü durumda.”

– Estonya, Rusya ile sınır komşusu. Rusya’nın kolayca saldırabileceği konusunda Estonya’nın herhangi bir şüphesi var mı?

“Sınırlarımızın test edilmesine yönelik birçok farklı yönteme tanıklık ettik. Rusya, sürekli olarak insanları – mültecileri – birer silah gibi kullanıyor ve onları sınırların ötesine itmeye çalışıyor. Bunun Belarus üzerinden gerçekleştiğini görüyoruz; Letonya, Litvanya ve Polonya’daki dostlarımız her gün bu durumla karşı karşıya. Üstelik bu sayı oldukça yüksek seviyelerde. Estonya da kendi yasalarını değiştirdi ve artık kimseyi içeri almıyoruz. Bu nedenle şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Estonya sınırı, NATO’nun ve Avrupa’nın doğu kanadındaki en korunaklı ve en güvenli sınırlardan biridir.”

– Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin her zaman “Diyaloğa açığım, bu sorunu çözebiliriz, Başkan Zelenski Moskova’ya gelebilir” diyor. Başkan Zelenski ise “O Kiev’e gelmeli” diyor. Sizce bu iki lider bir araya gelebilir mi?

“Başkan Zelenski, Başkan Putin’le görüşmeye hazır olduğunu söyledi. Eğer Putin’in gerçekten adil ve kalıcı bir barışı konuşmak gibi bir niyeti olsaydı, bu görüşme gerçekleşebilirdi. Ancak bunun için bir ön koşul var: Putin 48 saat içinde bir ateşkes ilan ederek bu süreci başlatabilir ve bu da hem Ukrayna’yı hem de hepimizi adil ve kalıcı bir barışa götürebilir. Ama böyle bir şey görmüyoruz. Başkan Trump aslında Putin’e bu tür bir barış sürecini başlatması için çok iyi bir fırsat verdi. Ama bizim gördüğümüz şu oldu: Putin barış kelimesini adeta çaldı ama kastettiği şey barış değil, Ukrayna’ya karşı daha fazla savaş ve sivil halka yönelik daha fazla terördü. Şu anda Putin, kış başlamadan hemen önce enerji ve ısınma altyapılarını ağır şekilde bombalıyor. Dolayısıyla Putin’in gerçek anlamda bir barış görüşmesi yürütme niyeti olduğuna dair hiçbir işaret yok. Şimdi Başkan Zelenski, Başkan Trump’tan da tıpkı Gazze’de olduğu gibi bu çabaları sürdürmesini istedi. Orada ilk aşamada esir değişimi ve benzeri adımlar başarıyla atılmıştı. Yani Ukrayna tarafında bu süreci başlatma konusunda gerçek bir istek var. Ancak barış süreci mutlaka toprak bütünlüğü ilkesine, kalıcı barışa ve adil barışa dayanmak zorunda. Ama Putin’in böyle bir barış istediğini görmüyoruz. Başkan Trump söylemini değiştirdi ve umuyoruz ki Ukrayna’ya yönelik askeri desteğe yönelik kısıtlamaları da kaldırır. Avrupa’nın hem finansal gücü hem de dondurulmuş Rus varlıkları var. Bu nedenle bence Putin üzerinde baskı kurmak, bu süreci başlatmanın ve gerçek anlamda güçlendirmenin tek yoludur.”

By admin

avcilar escort beylikduzu escort bahcelievler escort avcilar escort kadikoy escort avcilar escort esenyurt escort sefakoy escort esenyurt escort sisli escort 500 evler escort sirinevler escort istanbul escort anadolu yakası escort kızılay escort kemer escort kocasinan escort bodrum escort konak escort esenyurt escort esenyurt escort dubai vize