Konya Okulu’nda “İnsanlığın Geleceği Gazze” Konulu Panel Gerçekleştirildi
Konya Büyükşehir Belediyesi’nin Konya Okul Programları kapsamında akademisyenlerin katılımıyla “İnsanlığın Geleceği Gazze” konulu panel gerçekleştirildi ve ilgiyle takip edildi. Konya halkının ilgisini çeken panelde konuşmacılar, Siyonist İsrail’in Gazze’ye karşı uyguladığı sistematik soykırımın İslam dünyası ve insanlığa yansımalarını ele aldı.
Konya Büyükşehir Belediyesi’nin Konya Okul Programları kapsamında düzenlediği paneller ilgiyle takip ediliyor.
Konya Büyükşehir Belediyesi Taş Bina Kültür Sanat’ta “İnsanlığın Geleceği Gazze” konulu panel gerçekleştirildi. Panele konuşmacı olarak katılan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Ömer Türker, geçmişte Müslümanların Gazze’de yaşananlardan çok daha fazla acı yaşadığına dikkat çekti.
“EĞİTİM KURUMLARIMIZIN GÜÇLENDİRİLMESİ GEREKİYOR”
Müslümanların özellikle son 200 yılda yaşadığı işgallerle birlikte “bu tür durumlardan kurtulmak için şimdi nasıl olmalıyız?” sorusunu sormaya başladıklarını kaydeden Prof. çok açık bir şekilde. Eğitime vurgu yapan Türker, şunları söyledi: “Yaşadığımız bu durumdan kurtulmak için Müslümanların yapması gereken bazı temel şeyler var. İslam ülkelerinin fiili veya kültürel olarak bu sömürgeci zihniyetin işgaline uğramasının temel nedeni, eğitim ve öğretimdir. kurum ve araştırma kurumları gereken düzeyin çok altındadır. Eğitim ve araştırma ahlakını geliştirerek bu kurumları organize etmemiz ve bu alanda yatırımları ciddiye almamız gerekiyor. Bu nedenle insan unsuruna yatırımı ciddiye almamız gerekiyor.”
“BOYKOTTAN BİR DAKİKA SONRA ÖNEMLİ”
Doç. İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden Prof. Dr. İbrahim Halil Üçer, “Gazze için protesto ve boykot yapıyoruz. Bunların hepsi çok güzel, yapmaya devam etmeliyiz. Bu soruyu soralım. Protestoyu terk ettikten sonraki ilk dakika, boykot çalışmasını rafa kaldırdıktan sonraki ilk dakika, bu toplantıdan sonra hayatımızın ilk dakikası. O dakikalar aslında çok kıymetli. “Protestolarda, boykotlarda, gösterilerde, konferanslarda geçirdiğimiz saatler yerine, bunların ardından günlük hayata döndüğümüzde eylemlerimizin hangi yönde gerçekleştiğini sormanın hayati önem taşıdığını düşünüyorum” dedi.
“BÜTÜN İNSANLIK CEZAEVİNDE”
İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi’nden Prof. Dr. Tahsin Görgün ise Gazze’nin bir açık hava hapishanesi olduğunu vurgulayarak, “Aslında bütün insanlık ve yeryüzü hapishaneye dönmüş durumda. Hapishanede istediğin hiçbir şeyi yapamazsın. Yalnızca size çizilen tanımlanmış sonlar vardır. Bu sınırlar içerisinde size tanımlanan her şeyi yaparsınız ve yapamazsınız. İstediğiniz şeyler belli, istemediğiniz şeyler belli. İsteyebileceğiniz şeyler tanımlanır, reklamlarla önünüze sunulur ve sizin için yeniden tanımlanan ortamlarda emeğinizle bir şeyler kazanırsınız. Kazandıklarınızla size öğretilen ihtiyaçları karşılamaya çalışırsınız ve bu ihtiyaçları karşıladığınızda kendinizi özgür ve bağımsız hissedersiniz. Dünyevilik dediğimiz şey budur. Aslında baktığınızda aslında bir hapishanedeyiz. “Bütün insanlık hapiste” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı